Bu şiir/türkü anneannem Aysel Seyfi'ye ait. Kendisi yıllarca hastanede verem hastalığından yatmış ve tüm bu süreçte yazdıklarını sandıklarında saklamış. Bunu onun anısına paylaşıyorum. Huzurla yatsın.

 



Yüce dağ başında kar bölük bölük
Esme seher yeli ciğerim delik
Zaten olmuşum yaralı geyik ben öldüm
Anne öldüm, bir su içerim.

Hastaneye girdim soyun dediler
Hastane elbisesi giyin dediler
Doktorlar derdime
Verem dediler, kaderim böyleymiş
Kime ne diyeyim

Saçımı yıkadım örenim yoktur.
Çamaşır yıkadım asanım yoktur.
Evde yavrularıma bakanım yoktur.
Kaderim böyleymiş, neyleyim yavrularım

Açmayın camları esmesin yeller
Verem olduğumu duymasın eller
Köyüme varırsam veremli derler

Doktorlar geliyor kolunda altın saat
Ekmekler masada bir hafta bayat
Hastane köşesinde geçmiyor hayat

Ne soğuktur Keçiörenin havası
Yurdanur olmuş hastaların anası
Sanki bu hastalık bir yüz karası
Kaderim böyleymiş neyleyim anne

Banyoya vardım suyum soğumuş
Bir film çektirdim derdim çokmuş
Alnımdaki karayazı buymuş
Kara kaderime ben ne diyeyim

Hastaneye geldim ağrır başım
Benim hastanede neydi işim
Duydum ki bana verem demişler
Kaderim böyleymiş kim kardeşim

Hastanenin çamları yanvermiş yatar
Derindir gölleri, bülbüller öter
İnsan anasından böyle mi bezer
Kendisi gelmezse bir mektup yazar

Hastane önünde incir ağacı
Ve doktorun verdiği verem ilacı
İçtiğim ilaçlar zehirden de acı
Kaderim böyleymiş ağlarım bacı

Hastane suları ılık akar
Elimi yıkasam yüzümü yakar
Akrabalarım gelir el gibi bakarlar
Kaderim böyleymiş ağlarım yavrularım

Hastanenin önünde bir kuzu me'ler
Kuzunun sesi bağrımı deler
Anasız kuzuyu kim alsa döver
Kaderi böyleymiş neyleyelim yavrum

Yüce dağa tek çıkayım dedim
Kuşlar gibi yuva kurayım dedim
Daha genç yaşımda ben verem oldum
Kara kaderime ben ne diyeyim