Ama ben Havva isem Adem'im nerede ?

 


SEPET


Gelin size anlatayım

Büyük dalgalar hezeyan ediyor içimde
Koca ekranlarda yansıtılıyorlar şehre
Yurduna dönememiş bir asker gibi
Yaşarken şehit hissediyorum
Bir hiç uğruna
Hiç olmayacak olanın yarım bırakmasına
Yapay elmayı ısırmak istemek sanki
Bana en yabancı bakan gözde
Bulduğum en tanıdık hislerim
Yakar canımı kağıt kesiği gibi
İnsanı en çok olmayan mı arardı
İnsanı en çok olmayan mı sarsardı
Bunları gördüm 
Uzaktan sevişmek neymiş anladım
Zamanların yanlış ettiğini
Doğru insanlar doğrultamıyorlar
Geçmişime bakıp üzülmek isterim
Ancak bir geçmişe bile sahip değilim
Çantamda taşıdığım Atilla İlhan kitabını
Okuyamadım
İçinde senden bulurum diye
Her işimi yarım bırakıyorum
Seni hatırlatıyor diye
Benim rüyalarımda ellerime aldığım yüzü
Başkası göğsünde saklarmış
Benim vermek istediğim çiçekleri
Başkası ondan alırmış
Benim dinletmek istediklerimi
O başkasına anlatmış
Her gün bunu hatırlatmak için kendime
Daha çok yıkıyorum aşk binalarımı
Başkasının sepetindeki elmayı istiyorum
Evet yasak, 
belki de beni cezalandıracak ve dünyaya atacak
Lakin o benim ademim değil
Es geçemiyorum bu hissi
Sepetin sahibine saygımdan
Ellerim ve ayaklarım duruyor
Kimseyi kırmamanın parçalarından kanıyorum
Dilim de susmakta usluca
Ahlak sahibi oldum etrafımdaki dostlarca
Sustum, oturdum.
Bana da bu yakışırdı diyorum ekseriyetle
Zaten görmekteyim ki
Bunun yakışmamasına lüzum yok
Kuşun mektubumdan haberi yok
Ben neden uçurmadın diye ona kızıyorum
Onu görmeye yol katedip
Yollara beni sormamasına darılıyorum
Ben kendi kendine gelin güvey olmuş
Güveyim bu hikayede.
Çektiğim acının üzgünüyüm
Gelinlerce mutluyum elbet ancak
Gelin bir de güveyi görün