Aslında Osmanlıca yazdığım bir divan şiiri/şarkısıydı. E biraz da anlaşılsın isteyince yalın yayımladım. İyi okumalar!
Edası Âmâ Eden
Bu ne âlâ bir gündür
Seçilmiş nehirlerden nâğmevâr
Yıldızlar çarşaflara devrilmiş
İçimi doldurur bilkuble
Yerde açan her çiçek sekiyor
Sandalyesi kurulmuş çadırlarda
Bir yudum âb-ı hayat içer
Tesâdüflerden uzaklarda
Kesinliğe yakın yerlerde ihtimâl
Bu ne âlâ bir gündür
Güneş yağmurla el ele verir
Günahsız bir âlemdir
Gülümser semadan hayretle
Lay la la lay la la lay
Mızıkalar şen şakrak çalar
Izdırâbın bittiğini haber etmişler
Rüzgârın fısıldadığı sırlarla
Düşler dolaşır gökyüzünde
Kanat çırpar hürriyet kuşları fizana
Her biri bir umut tohumuyla
Bu ne âlâ bir gündür
Gece neşeyle gündüzü kucaklarken
Hüzün vedâ eder
Kâinâtın eşsiz dansında
Zaman durur seyreder büyülenmişçe
Işığın en parlak tonlarında
Böyle bir günde
Hayaller gerçeğe dokunmak ister.